Dikta Yönetimi ve İstikrarsızlık Arasında: Cezayir Cezayir'deki ulusalcı sosyalist diktatörlük 1992 öncesinde Cezayir halkını tatmin etmediği gibi 1992'den sonraki süreçte de tatmin etmemiştir. İslamî Cephe'nin 1992'den sonra tekfirci yapılardan aldığı darbeler, Cezayir'deki muhalefetin başaktörü olmasını engellemiştir. Onun yerini alacak bir büyük yapı da oluşmamıştır. Cezayir muhalefeti parçalı ve renksizdir. Bu da orduya ve orduyu destekleyen Batılı güçlere, halkı istikrarsızlıkla korkutarak Batı güdümündeki sistemi sürdürme ihtimalini vermektedir.
GİRİŞ Cezayir'de Mart ayının başlarında Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika'nın yeniden cumhurbaşkanı adayı olmasına karşı başlayan gösteriler, Buteflika'nın seçimleri erteleyerek adaylıktan vazgeçmesine rağmen devam ediyor. Buteflika, 27 Nisan 1999'dan beri 20 yıldır Cezayir Devlet Başkanı olarak görev yapıyor. 1937 doğumlu seksen iki yaşındaki diplomat kökenli cumhurbaşkanı, 2013'te felç geçirdi ve hâlen tekerlekli sandalyede yaşamını sürdürüyor. Buteflika, 24 Şubat 2019'dan beri tedavi gördüğü İsviçre'den gösterilerin başlamasından sonra 11 Mart Pazar günü ülkesine döndü. Ancak 2013'ten bu yana halkın karşısına çıkamayacak durumda olan Cumhurbaşkanı, adaylık duyurusunu ve adaylıktan vazgeçtiğini dahi ancak cumhurbaşkanlığı sekreterliği üzerinden yapabildi. Dolayısıyla Buteflika'nın aday olması da adaylıktan vazgeçmesi de kendisi tarafından değil, Cezayir rejiminin Fransızca bir ifadeyle La Power, Arapça'da el-Sulta olarak nitelenen oligarşik yapısı tarafından verilmiş bir karardır. Analizimizde Cezayir'deki bu gösterilerin arka planı, tarafları ve muhtemel sonuçları işlenecektir. ![]() Yorumlar Yükleniyor.. Kategoriye ait diğer yazılar |