BİRBİRİNİ BESLEYEN İDEOLOJİLERiN KISKACINDA 1 MAYIS VE İSLÂMİ BAKIŞ
1 MAYIS’IN DOĞUŞU
XIX. yüzyılda yaşanan Sanayi devrimi, işçi/emekçi/rençber ordularının oluşmasına yol açtı. Kadınlar, erkekler ve hatta çocuklar, fabrikalarda günde 14-15 saat az bir ücrete ve hiçbir güvence olmaksızın çalıştırılırdı. Hükümetler, iş güvenliğini, sağlık koşullarını, örgütlenmeyi ve grev gibi hakları göz ardı ediyordu. Bu duruma karşı ilk ciddi tepki/kıvılcım Avustralyalı işçilerden geldi. İlk kez 1856’da Avustralya’nın Melbourne kentinde inşaat işçileri, günde 8 saatlik çalışma için Melbourne Üniversitesi’nden Parlamentoya kadar bir yürüyüş düzenledi.1 Böylece 8 saatlik çalışma hakkını elde etmek için ilk kitlesel greve imza atıldı. İşçiler ellerindeki gücün farkına varırken patronlar/ işverenler ise bu uyanışı kırmak için yollar arıyordu.2 Başta İngiltere’de olmak üzere Avrupa’da yaşanan Sanayi devrimi, beraberinde Kapitalizm ile Sosyalizm/Marksizm’in kapışmasını dünyanın gündemine taşıdı. Sanayileşme ile oluşan tekelleşme/holdingleşmede Kapitalizm patronlar cenahının; Sosyalizm ise işçilerin/ezilenlerin kuşandığı ideoloji olarak kamplaşmış oldu. Bu süreç içerisinde 28 Eylül 1864’te Londra’da kurulan ve marksistler ile anarşistler arasında yaşanan şiddetli ayrılıklar sonucunda 1872’de kendisini fesheden Uluslararası İşçiler/Emekçiler Birliği olarak anılan I. Enternasyonal’de; işçilerin ortak eylemi ve örgütlülüğü, sınıflı toplumun ortadan kaldırılması, sendikal hareket ve grev ile üretim araçlarında özel mülkiyetin kaldırılması yönünde kararlar alındı. 1884’te ABD’nin Chicago kentinde 8 Saat Hareketi’nin3 40 bin tekstil işçisi ile başlattığı günlük çalışma süresinin 12 saatten 8 saate indirilmesi eyleminin kanla bastırılıp 4 işçinin öldürüldüğü 1400 işçinin de işten çıkarıldığı süreç 1 Mayıs’ı doğurdu. İşçilerin bu mücadelesi, 1886’da kitlesel grevlerle yaygınlaşarak küresel bir nitelik kazandı. 1 Mayıs 1886’da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu öncülüğünde işçiler, iş bıraktı. Amerika Birleşik Devletleri’nde #1Mayıs 1886’da yaklaşık 350 bin işçi greve girdi. Fakat hükümet ve işverenler bu grevi sert şekilde bastırdı. Grevden sonra işten çıkarmalar artarken, eylemde yaşanan bombalı saldırının zanlıları olarak mahkemeye verilen, grevi örgütleyen işçilerden 8’i söz konusu iddia ile bir bağlantısı kurulamamasına rağmen idam cezasına çarptırıldı. Bunlardan 4’ü idam edildi.
Analizin tamamına PDF formatında erişmek için tıklayınız.